Uluslararası ilişkiler uzmanı Sambur: Avrupa, güvenliğinin savaşın devamından geçmediğini anlamalı

“Rusya Ukrayna savaşı batının, hem askeri hem kültürel, psikolojik, sosyolojik, tarihsel açıdan derin sarsılmalar yaşamasına neden oldu. Rusya Avrupa kültürünün bir parçası. Rusya, Ukrayna ve Avrupa kültürel açıdan bir bütündür. Rus Edebiyatında Dostoyevski, Tolstoy gibi isimleri aynı zamanda batı edebiyatının da bir parçası. Savaş ile birlikte Avrupa Rusya’yı kendi kültürün merkezi olarak değil, ebedi bir tehdit olarak algılayan bir yanılsama ile hareket etmeye başladı. Ukrayna’yı desteklediği sürece kendisini Rusya’ya karşı daha güvende olacağı şeklinde bir düşünce ile hareket ediyor. Ukrayna’nın Avrupa devletleri tarafından silahlandırılması, savaşın devam etmesi için destek verilmesi bu vehmin devam ettiğini hakim olduğunu gösteriyor. Avrupa toplumlarında Rusya tehdit olarak algılanmıyor. Rusya kültürel birliğin parçası olarak görülüyor. Kendi hükümetlerin Ukrayna’yı destekleyen militarist ve güvenlikçi politikalarına karşı bir tepki var.”

“Alman hükümeti toplumun bu tepkisine rağmen Ukrayna’yı silahlandırmaya yönelik askeri adımda bulmaya devam ediyor. Savaşın devam etmesi için ekonomik yardımlarda bulunulması Avrupa toplumları tarafından tepkiyle karşılanıyor. Avrupa hükümetleri toplumlarının bu tepkisine duyarsız kalıyorlar. Bildiklerini okumaya devam ediyorlar. Avrupa’nın burada anlaması gereken bir şey var. Avrupa’nın güvenliği savaşın devam etmesinden geçmemektedir. Rusya Ukrayna arasındaki bir barış Avrupa’yı daha güvenli hale getirecektir. Yapılması gereken iki temel şey var. Rusya Avrupa’ya tehdit ve düşmen değil Rusya Avrupa’nın bir parçasıdır. Avrupa’nın güvenliği ancak Rusya üzerinden sağlanabilir. İkincisi Rusya ve Ukrayna savaşının devamı sadece bu ülkeleri tüketmemekte. Aynı zamanda Avrupa’nın ekonomik askeri ve toplumsal kaynaklarını bu savaşın devamı için israf etmesine neden olmaktadır. Bu savaş bittiği takdirde Avrupa daha güvenli bir hale gelecektir. Bunun yolu da Ukrayna’yı silahlandırmak, bir vekalet savaşı yürütmek değil Rusya ile sahici ilişki içine girerek savaşın daha fazla uzamasına engel olmaktır. Dünyayı istikrarsızlaşmasına engel olmaktır. Almanya başta olmak üzere bütün Avrupa devletleri siyasal, ekonomik ve bir takım silah endüstrisinin çıkarlarına göre hareket etmekten ziyade toplumların barıştan yana olan çağrısına kulak kabartmalılar. O barışı, silah yerine nasıl politika haline getireceklerini araştırmalılar.”